Ağız Diş ve Çene Cerrahisi
AĞIZ DİŞ ÇENE CERRAHİSİ
Ağız diş çene cerrahisi, diş ve çevre dokularının çeşitli cerrahilerini gerçekleştirilen uzmanlık alanıdır. Yaygın olarak gerçekleştirilen işlemlerden bazıları şunlardır:
• DİŞ ÇEKİMİ
Çene cerrahları tarafından en sık olarak gerçekleştirilen işlem yetişkin ve çocuklarda yapılan diş çekimleridir. Dişlerin çürük, gömük kalma, diş eti hastalığı, enfeksiyon vb. sebeplerle çekilmesi gerekebilir.
Herhangi bir diş hekimi dişimi çekemez mi?
Tüm diş hekimleri diş çekimi için gerekli temel eğitimi almışlardır. Ancak modern diş hekimliğindeki gelişmeler ve koruyucu hekimlik çalışmaları günümüzde, geçmişe oranla çok daha az sayıda dişin çekilmesine olanak sağlamıştır. Halen çoğu diş hekimi, diş çekimi işlemlerini gerçekleştiriyor olsa da, daha iyi cerrahi sonuç için hastalarını çene cerrahisi uzmanlarına yönlendirmektedirler. Çene cerrahlarının tecrübeleri, diş çekimlerini daha hızlı ve çevre dokulara daha az travma ile gerçekleştirmelerine olanak sağlamaktadır.
• APİKAL REZEKSİYON
Apikal rezeksiyon (kök amputasyonu) terimi, kökün uç parçasının kesilip alınması ve kök ucundaki iltihabi dokunun veya kistin ortamdan uzaklaştırılması anlamına gelir. Genellikle ön bölgedeki dişlerin köklerinin ucundaki iltihabi oluşumlarda, tek başına kanal tedavisinin başarılı olamayacağı durumlarda uygulanır. Dişin kök ucu ve onu çevreleyen iltihabi/kistik dokunun, çevresindeki sağlam kemik dokularına kadar temizlenmesi ve dişin kanalın doldurularak kapatılması işlemidir.
• DİŞ SÜRDÜRME İÇİN GÖMÜK DİŞ ÜZERİ AÇILMASI
Üst çenedeki köpek dişleri normalde 11 ile 13 yaşları arasında çıkar. Bu dişler sonradan çıktığı için bazı durumlarda diş dizisinde yer alamayıp çene kemiği içinde gömülü kalabilirler. Sıklıkla damağın iç tarafında, ön dişlerin arkasında konumlanırlar. Gömük dişin üzerinin açılması genellikle basit bir işlemdir. Gömük dişin üzerindeki dişeti ve gerekirse kemik kaldırılarak diş açığa çıkarılır. Daha sonra dişin üzerine ortodontik bir braket yapıştırılır ve bu brakete bağlanan bir zircir yardımıyla da ortodontist, dişi doğru pozisyona getirir.
• ODONTOJENİK (DİŞ KAYNAKLI) ENFEKSİYONLAR
Dişten kaynaklanan enfeksiyonlara odontojenik enfeksiyonlar adı verilir. Dişin canlılığını kaybetmesini takiben bakteriler kök ucu çevresinde enfeksiyon meydana getirir. Enfeksiyon kemiğin içinde en az direnç gösteren yolu takip ederek yumuşak dokuya geçip diş kaynağından daha uzaklara ilerleyebilir. Çene cerrahının görevi baş ve boyun anatomisine hakim olarak bu enfeksiyonların yayılım yollarını kesin olarak öngörmek, gerektiğinde apsenin boşaltılmasını sağlayarak enfeksiyonu kontrol altına almaktır.
• ÇENE KİSTLERİ
Kistler, çene kemikleri veya çevre yumuşak dokular içerisinde yerleşen, dışı çeperle çevrili içleri ise sıvı ya da yarı sıvı materyallerle dolu olan patolojik boşluklardır. Çenelerdeki kistler çoğu kez diş kaynaklıdır. Genellikle diş kökü etrafında oluşan bu kistler tedavi edilmezlerse büyük boyutlara ulaşabilirler. Kistlerinin tedavisinde ilaçlar sonuç vermediği için ameliyat ile bir bütün olarak (torbasıyla birlikte) çıkarılmaları gerekmektedir.
• GÖMÜK DİŞ ÇEKİMİ
18 yaşına gelindiğinde, ortalama bir yetişkinde 16 alt çenede 16 üst çenede olmak üzere toplam 32 diş mevcut olur. Her dişin belirli bir ismi ve fonksiyonu vardır. Ağzın önündeki dişlerin (kesici dişler, köpek dişi ve küçük azı dişleri) yiyecekleri ısırma ve koparma fonksiyonu vardır. Arkadaki dişler, yani azı dişleri, yiyecekleri öğütmeye ve yutulacak hale getirmeye yarar. Ancak, ortalama bir ağızda sadece 28 diş için yer vardır. Bu nedenle geriye kalan dişlerin çıkması hastalar için ağrılı olabilmektedir. Azı dişlerinin en gerisindeki bu dişlere üçüncü büyük azı veya yirmi yaş dişi adı verilir.
Yirmi yaş dişi neden çekilmelidir?
Yirmi yaş dişleri ağızda en son çıkan dişlerdir. Bu dişler için çenede yeterli yer olursa ve sağlıklı bir dişetiyle birlikte diş kavsinde yerlerini alabilirlerse çekilmelerine gerek kalmaz. Ne yazık ki bu ender olan bir durumdur. Yaygın olarak, yirmi yaş dişleri düzgün bir şekilde çıkamazlar ve çekilmeleri gerekir. Gömük dişler çıkabilmek için uygun bir yol ararken kemik içinde farklı pozisyonlar alabilirler. Yana doğru çıkabilirler, kısmi olarak etten çıkabilir hatta komple et ve kemiğin altında gömülü kalabilirler.
Düzgün bir şekilde çıkamayan dişler çeşitli sorunlar yaratırlar. Yarı-gömük olduğu durumlarda, dişin etrafındaki dişeti bakterilerin üremesi için elverişli bir ortam sağlar ve sonuç olarak enfeksiyon gelişir. Enfeksiyon da hastaya şişlik ve ağrı olarak yansır. Çıkmaya çalışan yirmi yaş dişinin baskısıyla öndeki dişlerin dizisinin bozulduğu da yaygın bir görüştür. En ciddi sorun gömük dişler etrafında kist veya tümör oluşmasıdır; bunun sonucu olarak sağlıklı kemik dokusu ve dişler zarar görür. İlgili gömük dişin çekimi genelde bu sorunların giderilmesi için yeterlidir. Çıkmayacağı öngörülen gömük dişlerin erken dönemde çekilmesi bu sorunların yaşanmasını önlemek adına tercih edilmektedir.
• DİŞ İMPLANTI
Dental implantlar insanların yaşam tarzını değiştirmektedir. Doğal diş gibi görünen ve fonksiyon gösteren porselenlere temel oluşturmak için tasarlanan bu ürün sayesinde, doğal dişini kaybeden kişi, istediği gibi yemek yeme ve gülümseme imkanına kavuşur.
Diş (dental) implantı nedir?
İmplantlar, diş kaybının yaşandığı bölgedeki çene kemiğine cerrahi olarak yerleştirilen, titanyumdan yapılmış yapay diş kökleridir. Titanyum, kemiğe entegre olarak (kaynayarak) üzerine yapılacak diş için sağlam bir temel oluşturur. Daha sonra implantın içine, diş etinden dışarı uzanan küçültülmüş diş formunda parçalar vidalanır ve üzerine yapılacak porselen dişle birlikte bölgedeki diş kaybı restore edilir. Aynı zamanda implantlar, çene kemiğinin dişsiz kalmasına bağlı gelişen kemik erimesini de önleyerek hastanın yüz yapısını korumaya yardımcı olur.
Cerrahi İşlem
İmplantların yerleştirilmesi bir ya da iki aşamalı cerrahi işlemle mümkün olmaktadır. İlk olarak, implant lokal anestezi ile çene kemiği içine yerleştirilir. Bu cerrahi işlemi takiben, ilk 2 ila 4 ay arasında implantlar dişetinin altında bırakılıp çene kemiğine entegre olması beklenir. Bu süreç boyunca, mümkünse hastaya geçici bir protez kullandırılır ve yumuşak gıdalar tüketmesi tavsiye edilir.
İmplant çene kemiğine entegre olduğunda ikinci aşama başlar. Lokal anestezi ile implantın üzerindeki dişetinde küçük bir kesi yapılarak implanta ulaşılır ve implanta dişetinden dışarı uzanan bir parça vidalanır. “Dişeti şekillendirici” adı verilen bu parça dişetinin tekrar implantın üzerine yürümesini engellerken, aynı zamanda dişetinin doğal diş etrafındaki et gibi şekil almasını sağlar. Böylelikle implantın üzerine takılacak porselen diş, dişetinin içinden çıkıyormuş gibi doğal görünür. Dişeti şekillendiricinin takılmasından ortalama bir hafta sonra implant üzerinden ölçü alınarak laboratuara gönderilir. Takip eden seanslarda altyapı uyumu, dişin biçim ve renginin belirlenmesi gibi çeşitli provalar yapılır. Porselen diş son halini aldığında dişeti şekillendirici implanttan çıkarılır ve implantın içine küçültülmüş diş formunda bir dayanak vidalanır. Hazırlanan diş bu dayanağa yapıştırılarak tedavi tamamlanır.
İmplantların üzerine ne tür protezler yapılabilir?
Tek diş kaybını restore etmek için implant üzerine tek kuron protezi (diş kaplaması) yapılır. Çoklu diş kayıplarında dişsiz bölgeye yeterli sayıda implant yerleştirilerek üzerlerine köprü tarzında sabit bir protez yapılabilir. Yapılacak implantın sayısı, kaybedilen diş sayısı, çene kemiğinin durumu, ne tür bir protez yapılacağı vb. etkenler göz önünde bulundurularak hekim tarafından belirlenir. Örneğin yanyana iki diş kaybı sözkonusu ise 2 implant, yanyana 3 diş kaybı sözkonusu ise 2 ila 3 implant yapılması gerekmektedir. Bir çenedeki tüm dişlerin kaybı sözkonusu olduğunda ise, köprü tarzında sabit bir protez planlanıyorsa 6 ila 8 adet implant gerekirken, aynı durumdaki bir çeneye implant destekli hareketli (takma çıkma) bir protez planlanıyorsa 2 ila 4 adet implant yapılması yeterli olmaktadır. Hareketli protezler, içlerine hazırlanan yuvalar sayesinde implantlara tutunurken; köprü protezleri tamamen sabit olup, ancak diş hekimi tarafından çıkarılabilmektedir.
Neden dental implantları geleneksel protezlere tercih etmeliyim?
Bunun birkaç sebebi vardır: Öncelikle diş boşluğunu doldurmak için komşu dişlerin aşındırılmasına gerek kalmaz. İmplantın üzerine yapılacak diş size kendi dişinize en yakın tecrübeyi sunarken aynı zamanda implantın kendisi kemiğin içinde kök fonksiyonu gördüğü için yıllar içinde kemiğin erimesini önleyerek hacmini korumasını sağlar. Ayrıca hareketli protezler için tutuculuk sağlayarak, özellikle alt protezin kullanılma zorluğunu ortadan kaldırır ve hastanın yaşam kalitesini arttırır.
Peki implant tedavisi için bir aday mıyım?
Eğer implant yaptırmak istiyorsanız, kapsamlı bir ağıziçi ve radyolojik muayenenin yanında tıbbi geçmişiniz de değerlendirilmelidir. Eğer ağzınız implant tedavisi için uygun değilse, uygun hale getirmek için yapılabilecek tedaviler (kemik tozu uygulaması vb) size önerilmektedir. Tedaviye başlamadan tüm riskler, kazanımlar ve tedavi seçenekleri değerlendirilerek her hasta için en uygun tedavi planı belirlenmektedir.
İmplantların özel bakıma ihtiyacı var mıdır?
İmplantlar yerleştirildikten sonra iyi bakıldığı takdirde size uzun yıllar hizmet edeceklerdir. Bu sebeple, iyi bir ağız hijyeni sağlamak için zaman ayırmak (fırça ve dişipi kullanımı) ve diş hekimini düzenli aralıklarla ziyaret etmek gerekmektedir.
• KEMİK GENİŞLETME
Diş kaybının üzerinden zaman geçtikçe ilgili bölgedeki kemikte hacim kaybı meydana gelir. Dişsizliğin uzun sürdüğü durumlarda kemik, implant yapılamayacak derecede eriyebilir.
Günümüzde kemiğin yetersiz olduğu bölgelerde çoğunlukla kemiğin hacmini artırma imkanı vardır. Böylelikle uygun boyda ve çapta implant yerleştirilerek fonksiyonel ve estetik gerikazanım sağlanır.
Küçük çaptaki kemik kayıpları veya çekim boşlukları kemik grefti adı verilen yapay kemik tozlarıyla doldurulabilirken, ciddi kemik kayıplarında çenenin başka bir bölgesinden veya kalçadan kemik alınarak kemik genişletme işlemi gerçekleştirmek gerekebilir.
Sinus yükseltme işlemi
Maksiller sinüsler, yanakların içinde ve üst azı dişlerinin yukarısında yer alan hava boşluklarıdır. Üst dişlerin bazılarının kökleri sinüsün içine kadar uzanabilmektedir. Böyle dişler çekildiğinde ağız içi ve sinüs arasında ince bir kemik tabakası kalır. Diş implantları ise kemik dokusundan destek aldığı için, yerleştirildiği bölgede yeterli kalınlıkta kemik olması gerekmektedir. Sinüs tabanı çok ince olduğu durumlarda ise implant yerleştirmek mümkün olmamaktadır.
Bu durumda sinüs yükseltme (sinüs lifting) işlemi yapılarak implant yerleştirmek mümkün hale gelmektedir. Bu işlemde, dişlerin çekildiği bölgede sinüsün yan duvarından girilerek sinüs zarı yukarı kaldırılır ve sinüs tabanı ile sinüs zarı arasına kemik tozu koyulur. Kemik yüksekliğine bağlı olarak aynı seansta implantlar da koyulabilir; veya 4 ay sonrasında implant yerleştirme işlemi gerçekleştirlir.
Sinüs yükseltme işlemi seçeneği olmadığı dönemde sinüsleri sarkık olan hastalar mecburen hareketli protezler kullanırken, sinüs yükseltme sayesinde çoğu hastaya üst arka bölgede köprü kullabilme şansı doğmuştur.
• PROTEZ ÖNCESİ CERRAHİ
Ağzın protez yapımı öncesi hazırlanmasına “protez öncesi cerrahi” adı verilir. Bazı hastaların tam veya bölümlü protez yapımından önce yüksek seviyede konfor sağlanması amacıyla küçük cerrahi işlemlere ihtiyacı olabilmektedir. Protez kemik dokusuna oturduğu için, kemiğin uygun şekil ve boyutta olması önemlidir. Örneğin, çekim sonrası, ilgili böylede kemik sivrilikleri kalabilmektedir. Böyle durumlarda, protezin iyi oturması için sözkonusu sivriliklerin giderilmesi gerekmektedir.
Ağzın proteze hazırlanması için gerekebilecek işlemlerden sıklıkla yapılanları şunlardır:
• Kemik sivriliklerinin düzeltilmesi
• Kemik genişletme
• Fazla dişetinin kesilmesi
• Dişetlerinin derinleştirilmesi
Her hasta ayrı ayrı değerlendirilerek, teşhis ve beklentiler doğrultusunda yapılması gerekli olan işlemler belirlenmektedir.